14 Aralık 2011 Çarşamba

VaSiYeT

Satır aralarına cümleler ekleyerek yokladığım şu fani hayatım,
Hep istediğim bir yâr vardı da bir türlü bulamadım,
Olsaydı kahrım, çekseydi bahtım, güzel yavruma kavuşamadım.
Şimdi Yavrum dinle beni en ninnisinden,
Sanmaki uyutacak seni ta derinden,
Oldu baban seng-i sabır kederinden,
Bir vasiyet yazdı sana kaderinden.

Bir yâr vardı bende sen aşkıyla ilgili,
Olacakdır kendinden haber, ve kaderi bilgili,
Şimdilerde yoktur senden ne bir haberi ne de fikiri,
Bilecektir tanıştığımız gün o beni, seni.

Kuracak yuvayı en dişisinden,
Verecektir eşine bu dünyanın sevgisinden,
Alacaktır beni, seni mabedinden,
Silecektir gerisini en derinden.

Olacaktır şimdi yuvada bir çocuk,
Sözümdür ona varlık, çokluk,
Bilecektir bu dünyada vardır açlık,yokluk,
Doğacaktır bu cihana bir güneş gibi oluk,oluk.

Vasiyetimdir bu sözlerim oğluma,
Gelecektir vadettiğim günler ona,
Allah'ım sen yardım et bu kuluna,
Sallansın gönül salıncağımız salına, salına...

Muzaffer Tolga YILMAZ

Bir Dostla Muhabbet

Bir Dost : Gün gelir derdin olur da yüreğine kor gibi düşer...sen temizleyeceğim derken içini daha da deşer geçer.gözpınarların insanlara kuru görünürken ruhunun derinliklerinde çağlayanlar gürler...zamanla alışıyoruz sanırım çağlayanın gürlemesine de içimizdeki yangının alevine de...bir bütün oluyor derdin de çaren de...sen!derdine alışıp da bırakamayan bir bedevi misali misin,yoksa ateşler önüne yol olmuş da bir yudum suya mı hasretsin?


Tolga : Bir zamanlar hayattan çekip aldığımız hatıraların hatırını arar olmuşuz yaş tutmayan gözlerde, hep bir dost sohbeti beklenirmiş adı geçmeyen sahte kadehlerin dibinde, derde alışmak dura dursun, bedevi rehberimiz olsun, biz ummandan bir su gözleriz de biliriz bulunmaz bu döngelde, bir ricamız olur başımız doğrudur elbet beklediğimiz bulur senin gibi bir dost sayesinde. Yureğine Sağlık Canım Kardeşim.


Bir Dost : Nice kadehler gördüm,dibindeki suyu rakı diye içtiler...Dönen kendi kaderleriydi,dünya dönüyor diye alay ettiler...Biz bir dostun ahına hasretken,nice ahiretlikleri yardan saymayıp ezip geçtiler.Sen bir yudum suya hasretken bulunmaz bu döngelde,namert en dipsiz kuyularını kirletmekte.Boşver onları dönen kendi kaderleri,Şems'i duyan bilir ki Tolga kendi yüreğinin sularından içmekte!

Tolga : Hani derler ya her yeni doğan güneş bir umudun simgesidir, orada kastedilen güneş artık dışa doğmaz olmuş. Doğan bir çocuk misali yeşeren tohumlar olmuş, meyvası asla o tohuma geri dönmeyecek olsa da. Bir sitem olmuş boş bakışlardaki duru ö...zlemler, ama kim bilebilir ki kalbini sarmış süveyda da O'nu gözler. Bir kelam olmuş bazen dilde gönül bazında sözler ama asıl olan duyan kulak olmuş, olmasaydı deli yürek neyler. Derler canım derler bu saçmalıklar neler, lakin tenkit ettiğim bu sitemkar dualar kusura bakmasınlar yürekleri deler.


Bir Dost : Kul kurar kader gülermiş derler ama bizim kaderimizin ettiklerine nice kullar gülüyor.Ruhundan kopan her selamınla nice ruhsuzlar dalga geçiyor.Boş bakışlardaki duru özlmler bir yana o biçare dilsizler kendi seslerinin rengini bilmiyor. Oys...aki dünya herşeyden önce kendi etrafında dönüyor.Yaz yağmuru misali yaşayan öksüzler ne yürk acısını biliyor ne de paslı dilden kopup gelen sessiz feryatları.Unutma ki dostum hayat senin durduğun yerde başlayıp bakabildiğin en son noktada bitiyor.Göremediklerini yok sanma,bilemediklerinden vazgeçme.Senin soluğun sessiz mısralarında yol bulurken rabbimin en güzel meleklerinin kucağında gerçekleşmeyi bekleyen birer dua oluyor...


Tolga : Kaderden seçememişiz hayatları karışık hayatlar arasından, velev her duyguyu tatmışız. Bir selam gözlerken umutsuz sandığımız gözlerden, aldanmışız da bu dünya çukuruna batmışız. Satmışız ruhumuzu,asla anlam veremediğim bir muhasebeyle, üç ...kuruşluk adamlara beş kuruşluk borç bırakmışız.İlginç olan ise yarına çıkmayacak günümde bir doğuş sergilenecek, anlayacağım ki o gün aslında yalnız değilmişiz.Bir iz beklerken bu ömür safarisinde biz biriz dediğini duydum güneş ışığının araladığı dallar arasında. Bilirsinki bizim tartımız bu dünyaya gelmez, ağır gelir pahasında hesabına giriştiğimiz darasında. Nafile gözlerim görmez artık, nisbeti oynayan düşmanları, dostum yanımda dahasında. Sefilliğimize gizlemişiz zenginliğimizi,acımızı tatmışız bir vasiyet duasında.

Yüreğine Sağlık Dost...

Muzaffer Tolga YILMAZ

DuVaR

Sigaramda hatırladığım acı hatıralar,
bugunde sonsuzluğa kapılar aralar,
Yokdun sende susuz dilimde,
sardı yine bu kasedi bilinmezlikler en derinde.
Bir mum var elinde ve loş odama olur katil,
Sızmayan yaşlar her yalanına kefil,
bak yine kalmışsın körpe duygularınla sefil,
önlenemez bir zamandır ve sessizliğimdesin gafil.
Duyulmaz,sorulmaz,tanınmaz aşıklar,
göremediklerinin çoğuna şahittir onlar,
Duygular, olgular ve de sorgular,
Aşılmaz onlar da eğer örmüşsen bir duvar.
M. Tolga YILMAZ

4 Mart 2010 Perşembe

Alem-i Cevher

Gördüklerim aslında bir hayal olsa da,
Yaşıyorum buralarda, minnetsiz ona buna,
Sözlerim sıksa da, durmayacak bu kalem asla.
Şimdi söylüyorum dur dinle, bu bir nasihat özünde;
Koştum durmadan bu beşer hayatta,
Bir mola verdim genç çağımda.
Bildiklerim olmasa da duyan bir ses var içimde,
Anlatıyor sizi bana sistemsiz odalarda.
Temsilim biçimde varlığım olsa da,
Alem-i cevherdir namım bu diyarda.
Geldim çok uzaktan buralara.
Sözüm gördüklerimin yansımasıdr aslında,
Bir dua var kulaklarda, ziyadesi dudaklarda,
Bir hediye olmuş bana, bu vazife-i yaşamda.

M. Tolga YILMAZ

28 Şubat 2010 Pazar

Matemhanem

Sebepsiz saydığım isyankar günler,
Kaçak bu ömrümde ölüler,
Matemhanemde sahipsiz ömürler,
Ab-ı hayat arar deli gönüller.

Çekmiş olduğun bu musibetli perde,
Sancıların olacak ahirde.
Kıymettar saydığın şu fani hayatta,
Bir delik bulabilecekmisin zifiri kalbine.

Sitemkar olduk biz en sonunda,
Şımartıldık, soyulduk ten-i vücudda,
Olacak kandil, sözlerim korunda,
Taşacak yüreğim bütün satırlara.

Zikirhanemde andığım bütün bu özler,
Özünden özüne doğruyu söyler.
Perva aramaz kapalıdır bu gözler,
Fikirhanemdir savaşacağım tek yer.

Nazif hayatım, latif bakışlarım,
Birbirinden farklıdır dünüm, yarınım,
Ecel pençesidir karşılaştıklarım,
Vazife-i hayatımdır haykırışlarım.

M. Tolga YILMAZ

27 Şubat 2010 Cumartesi

Bir İstanbul Masalıydı

Bir İstanbul Masalıydı
Bir Özlemmidir Gözlerimde Barındırdığım Senin İçin Ey İstanbul ,
Çok Özledim Seni Gözlerimden Gari Kalbimle.
Bu Özlem Bana Yaşattıklarındanmıdır yoksa Her İnsana Bir Anlam Yüklettiğin Gizli Halindenmidir ?
Ayrı Düşsek de Senle Bu Aralar Sanmaki Sözümüzü Unuttum,
Bir Beş Çayında Yine O Güzel Sesin ve Dokunla Yüreğimden Anlatacaklarım var sana Kadıköy Rıhtımında.

M. Tolga Yılmaz

Lahza

Bir yalvarıştı içimden kopan o hain ızdırabın külfeti,
Sanma ki bu bir yok oluşdu , varlığımla son bulan
Bir ekmektir bana Rabbım'dan kalan
Hepiniz olmuşunuz kahpe Şeytana kurban,
Bir kukla medeniyeti misaliydi bu toprakta kurulan,
Kurulan lan da bak bu yağmurdan sana kalan, sensin ve senin içinde olan ...
Bugün gözünde açan çiçekler, yarın kuruyacaktır
Sana sen olarak tapan zümreler, bir gün kuyunu kazacaktır
Sözlerimde sukunetin Bismillah'ı var lan ,
Senmisin ! kahpe dudaklarından bu duayı okuyan
Kalbinin en derinindeki acıya odaklan da
Bak gör ne kadar acizsin,bundan kaçan sensin...Hadi yürü gitsin ... Sen ben de bir hiçsin !!!
Saldırırken bu hain kabuslu geceler,bir yanımda elim bir dünyaya uzanır ki gerçekten bir o kadar uzak,
Bu mutasavvıf olarak yaşamayı hayal ettiğim dünyada kalbime kurulan en büyük tuzak,
Hep kurşun kalemi misali yazdığımda silebileceğim bir hayat düşledim benden bir o kadar uzak ...
Bu laflarım ardımda kalan bir eser,
Sözümden anlayanı hangi bıçak keser,
Söyledikçe ağlayan yüz buldukça kızaran, bu ruhuma en büyük hazine bir parça mahşer...

M. Tolga YILMAZ